Cumartesi, Eylül 18, 2010

yeni bir yıl

0 teşebbüs

yeni sezonun açılmasına saatler kaldı.ve başlamadan biraz bu sene hakkında yazmak istedim.birşeyin başında ve ortasında konuşmam pek bitmesini beklerim.o yüzden özet halinde olduğu kadar anlatayım.
geçen senelerden farklı bir sene bu,klinikten önceki son sene.tam hazır olduğumuzdan emin olmamız lazım sona gelince.eğer birşeyleri önemseyen biriysen yükümlülüğü fazla.hassas bir meslek bizimki hatayı affetmez.hem bilim hem sanat derler hocalar daha ilk günden itibaren.
geçen gün hocalarla konuşmaya gittim..uzun uzun artık not için çalışma devrinin kapandığından, kendimizi öğrenci olarak görmememiz gerektiğinden konuştuk.onların hep söylediği birşey vardır.yarın birgün bir hata yaptığında hasta "bunu yapandan.bunu buna öğretemeyenden.."diye başlar saymaya bize de laf getirmeyin derler.sonra da anneniz,babanızı,çocuklarınızı da siz tedavi edeceksiniz hatta belki biz otururuz o koltuğa diye ilave ederler.
bir işte iyi olan bir insanın en temel prensibidir hakkını verebilmek.
evet benim alıştığımdan çok farklı bir yer burası.kendimi yıllardan beri sayısal anlamda birşeyler yaparken buldum.günlük anlatılan konunun tekrarı soru çözmeden nasıl yapılır uzun bir süre tam anlamıyla algılayamadım bile.buna karşılık en sevdiğim kısmı pratik el işleri oldu ki bununla da daha önceden pek bir geçmişim olmamıştı.ilk defa zekanın çok da işe yaramadığı bir yerdeyim.
ilk sene artı şeylere çok fazla yer vermiş olsam da bu senenin ciddiyetine binaen böyle bir program yapmıyorum şimdilik.plansız başlamak istiyorum,biraz daha okul ağırlıklı olacak gibi ama emin değilim bunun doğru olacağından yada tam anlamıyla istediğimdenço yüzden şimdilik gelişine bir başlayalım sonra duruma göre şekillenir herhalde.
ilk dönem ek olarak tedavi kürsüsü var klinik derslerinden.bu ders için hastahanelere kavanoz bırakıp diş topluyoruz.daha sonra gerçek dişleri ağız dışında işleyerek ciddi ilk adımları atmaya başlayacağız.süt dişleri dökülen kardeşimin her dişi çıktığında "abla bak sana diş.."diye sevinçle getirdiği dişler de süt dişi ihtiyacımı bir nebze hafifletiyor.
ikinci dönem itibariyle diğer kürsüler de başlayacak.tabi bunun yanında on küsur tane tıp dersleri mevcut.
ve bizim fakültede asla hataya tahammül yoktur.bizim bölüm için 2 fakülteden kaçın demişlerdi.biri ankara diş diğeri ege diş.tercihleri çoktan yapmıştım o zaman ama eğer konusu insan olan bir meslek öğrenilecekse en iyi
 en sıkı yapan yerden öğrenilmeli diye düşünüp o zaman da kaçmazdım sanırım.
görün bakın ne kadar çalışıyoruz içiniz rahat olsundan ziyade eğer sıkılmış görürseniz bizi bazen sebebi hakkında bilgi sahibi olun diye anlatıyorum..mezunlarla konuşunca genelde bizim için sabır dilerler.okuması çok zordur belki ama sonrası güzel ve rahattır korkmaya gerek yok hatta varsa tanıdığınız bu işi kaldırabilecek yönlendirin sonunda pişman olmayacaktır.
bir matematikçinin hayatında bu kadar çok biyoloji olması belki ilk defa değildir ama benim başıma 19 yıllık hayatımda ilk defa geldiği için şu an matematiği oldukça özlüyorum.evde olimpiyat yıllarından kalma dergileri buldukça bu özlemi karşılamaya çalışıyorum ara ara.matematik bir hobi halinde hayatımda kalmaya devam edecek ki bu en güzeli..
Continue reading →
Salı, Eylül 07, 2010

enflasyon düşsün,küre artık ısınmasın istiyorum

0 teşebbüs



titanik izleyip de hayatımın filmi bu etkisini bir süre üstünden atamayan yoktur herhalde.
önemli bir film,etkileyiciliği belki de biraz gerçekten uyarlanmış olmasında.ne my heart will go on'u ne de son sahnenin üzerimdeki etkisini unutabilirim.
celine dion'un hayatındaki bence en güzel iştir bu şarkıyı seslendirmek.şarkı güzel yorum güzel ve tabi ki film sahneleri unutulmaz.
işte bu unutulmaz filmin 2.si çıkacakmş diye dedikodular yayılmaya başlamıştı geçmiş gün bilmem ne tarihinde.senaryo da şöyleymiş güya.bizim jack rolüyle leonardomuz buzların içinden çıkarılacakmış bir asır sonra,hayata döndürülecek ve aşkını aramaya başlayacak.ve hatta my heart will go on remixi kullanılacakmış :)
bu son bilgiyi yeni gördüm bu arada ama ilk önce bu haberi duyunca çok bozulmuştum,gerçekçiliğinin tamamen yok olacağı ve tadının damakta kalmasının daha uygun olacağı düşüncesiyle.
film izlemeyi düşündüğüm bir sıra hadi bakaym bakalım neler olacakmış diyerek bir cesaret seçimimi titanik2den yana kullandım.
yalnız ilginç bir durum vardı oyuncular içinde leonardo geçmiyor.o an anladım esrarengiz birşeylerin döndüğünü.neyse gel zaman git zaman film ilerledi.ben hala daha bir umut belki çıkar diye merakla bekliyorum.sonra dayanamadım filmi durdurup internetten bir araştırma evresi geçirdim.işte o sıra bilgilerimin hepsini yazan birkaç yerle karşılaştım.ek olarak my heart will go on'un remixi olayı işte.
film basit bir senaryo etrafında döndü ve bitti.zaten pek izleyici toplamamış imdbsi 3.4.titanik olarak değil de normal bir aksiyon filmi diye izleyebilirsiniz.hafif bir duygusallık da mevcut.
normalde filmin sonunu söylemem ama bilin bakalım noluyor en son?
yine küresel ısınma oluyor ve karşılarına buz dağı çıkıyor.artık gemilere titanik yerine babam sağolsun,baba parası değil alın teri gibi isimler koysunlar bence, makus talihlerini yenemiyorlar.
şu uydurma snaryo işini de kim çıkardıysa artık,filmin fragmanında bile leonardonun farklı filmlerinden görüntüleri vardı.baya bir organize olmuşlar anlaşılan
Continue reading →

ben bende değilim ki sendeki beni sevdim

0 teşebbüs



murat çelik dinlediniz mi hiç?
düş sokağı sakinlerinin solisti murat çelik.sade tarzını seviyorum onun.
bu şarkısı şu sıra oldukça dilimde..
Continue reading →
Blogger tarafından desteklenmektedir.

Labels