Sınavlar biter ve bowling yolu görünür ufukta.Bowlingin yeri apayrı.rengarenk boy boy toplar,gayet düzenle dizayn edilmiş labutlarıyla görsel bir şölen olmasının yanında tam bir beceri eğitmeni.
Kendimi bildim bileli severim bowlingi.İlk tanıtımı Taş devri yapmıştı. O zamanlar tabi o koca topları tutabilecek güç nerde şişeleri dizip minik toplarla oynardık oyunumuzu.Ama ben hiç ısınamadım o şekline.Kullandığımız şişeler fazlaca uçucu oluyor bu da oyun kalitesini düşürüyordu.Daha farklı şişeler bulmak yada şişelere biraz su doldurmak gibi çözümler üretmeye çalışmakla geçti çocukluğum.
Peki ya tutabilecek güce ulaşınca..Klasik tablo.sen ne kadar iyi gitsen de yan tarafta strikeleri dizip seni skorundan utandıran birileri mutlaka bitiverir.
Bowling bence sadece beceri işi değil bunun yanı sıra doğa üstü faktörlerin etkisiyle yürüyen bir oyun.Bahtında ne varsa o oluyor.Bu benim artık kanun olmaya çok yakın bir hipotezim bowling hakkındaki.
Topu iyi seçmek lazım bence.Hafif toplar fazla savruluyor,sapmaya uğruyor.Ağırların denge kurması daha kolay,atış kısmını iyi yapabilirsen tabi.Topların renkleri bile anlamlı; hafifler cırtlak ağırlar mat renkler oluyor.
Labutların ahenkli dizilişi yok mu bir de.o top gidip arkadan en olmayacakları devirdiğindeki ironik duyguyu hiçbir zaman yakalayamam heralde.
Ama eğer topa aksi bir hareket yaparsın da o da senin zavallı parmaklarını zedelerse,ki bu parmaklar geleceğinin sermayesiyse bowling bir anda gözünde farklı boyutlara girer.Bir oyundan çok bir risk olur..
Bowling böyledir işte.Bazen hayatı kavratır bazen de hayatın kendisidir.Adamına durumuna göredir mat ya da cırtlak.Hiç beklemediğin bir anda devrilir tüm labutlar,yada top gayet güzel alırken yolu birden sapıverir hiçbirşey anlamazsın.
Öyle yada böyle seviyorum bu oyunu.Özellikle yaz gününde klimalı salonlarda yapılabilecek en güzel spor kendisi.