Not:okuduğunuz bu yazıda olay ve ifadeler hayal gücü olup,gerçekler abartılarak aktarılmıştır:))
Efsane sigara böreği...
Sigara böreği hakkında yazmadan önce tarih araştırması yapmam gerektiğini düşündüm.Uzun bir araştırma evresi geçirdim;yani googleda search ettim."Hamurun icadından sonra ingiliz aşçı Albert Cigarette tarafından Mezopotamya topraklarında keşfedilmiştir" şeklinde bir ifade aradı gözlerim. Ama çok enterasandır ki sigara böreğinin bir tarihçesi yok. Benim çocukluğumun efsanesi bir özgeçmişe bile sahip değilmiş.Oysa benim sigara böreğiyle geçmişim çok büyük.
Aklımın yeni yeni erdiği zamanlardı,tabi bende her hayal gücü geniş çocuk gibi etrafımı inceleyip, değişik kurgular kurardım.İşte bu dönemdebir süre bizim evde sigara böreğinin yapılmadığını farkettim.Ancak misafirliğe gittiğimde ya da pastahane aracılığıyla ulaşabiliyordum sigara böreğine. Acaba neden bizim evde sigara böreği yapılmıyordu.Kesin bizim bilmediğimiz gizli bir tarifi vardı ya da belki de isminde sağlığa zararlı "sigara" kelimesi içerdiği için hoşlanmıyordu annem ve yapmıyordu.Bu şekilde hayal kurcağıma sormayı tercih etseydim muhtemelen "uğraştırıcı olduğu için","kızartma sağlığa zararlı" ya da "çok sevmiyoruz biz sen seviyorsan yapalım" şeklinde sıradan cevaplar alırdım.O zamanda sigara böreği efsane olmaktan çıkardı benim için. Onun gizli bir yanı olmalıydı..
Ayrıca hafifim,hafifsin,hafif sloganlı sıvıyağ reklamında her sigara böreği yiyen nasılda uçuyordu havada. Bu da hayal gücüme birşeyler katıp sigara böreğini daha da esrarengiz yapıyordu çocuk dünyamda..
Çocukluğumun efsanesi hayatıma nasıl girdi hatırlamıyorum ama yeri geldi soğuk kış akşamlarında deneme çıkışı yurtta karşıladı, yeri geldi çayın yanında muhabbeti süsledi.Şimdilerde ise dondurucuda hazır bekleyen kurtarıcı oldu.Tabi sebebi de annemin bu tip şeylerle uğraşmayı seven bir kızının olması.Evet severdim ben sigara böreğini yapmayı; ta ki o hazin kazaya kadar.Sevgili arkadaşlarım için özenle sardığım sigara böreklerini kızartırken telefon çaldı ve geldiklerini,almam için beklediklerini söylediler.Bekletmemek düşüncesiyle hızlı hamlelerle kızaranları çıkarıp yenilerini atıyordum ki hiç çözemediğim bi şekilde yağ kabardı ve sağ elimin orta üç parmağı hayatlarının dramını yaşadı.Yaşamayan bilmez öyle tarifsiz bir acıdır ki kızarmak..O günün ve ardıından gelen birkaç günüm oldukca acıklı oldu.Tabi o an bir daha kızartma yapmaya tövbe ettim.Yoksa bu çocukluğumun efsanesinin hayatımdaki sonu mu olacaktı.Bir tarih burada kapanıyor muydu?
Sonuç mu? Yine bir sigara böreği kızartma esnasında geliyor aklıma tüm bunlar..:))
not:karalamatadnda.blogspot.com'un 14 kasım 2009 tarihli yazısıdır.
Saint Nicholas and Demre by Aziz Deniz
3 hafta önce